
İLAHİYAT FAKÜLTESİ
BAYBURT ÜNİVERSİTESİ
HZ. MUHAMMED’İ ANLAMA
Başlıca Hadis Kaynakları

Hadis, İslam dininin Kur’an-ı Kerim’den sonra ikinci temel kaynağıdır. Hz. Muhammed (s.a.v.), İslam dinini tebliğ etmeye başladığı günden itibaren onun özellikle dinle ilgili söz ve fiilleri Müslümanlarca dikkatli bir şekilde izlenmiş, öğrenilmiş, uygulanmaya çalışılmış ve gelecek kuşaklara aktarılması için de çaba sarf edilmiştir.
İslam dünyası genişledikçe Müslümanlar yeni sorunlarla karşılaşmaya başladılar. Bu sorunların çözümünde Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sözleri ve uygulamaları önemli bir kaynak oluşturuyordu. Bu ihtiyaçtan dolayı hadisleri öğrenme ve yazma faaliyeti de arttı. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) izniyle başlayan hadisleri yazma işi sahabe devrinde önemli bir faaliyet hâline geldi. Böylece hadislerin ilk yazılı metinleri oluşmaya başladı. Daha sonraları Tabiin Dönemi’nde sözlü ve yazılı olarak nakledilen hadisleri bir araya toplama çabaları ile birlikte hadis yazımı ve rivayet çalışmaları artarak devam etti. Hicri II. asrın başlarında hadis yazımı yaygınlaştı. Hadisleri toplama aşamasından sonra sınıflandırma aşamasına geçilmiş, konularına göre hadis kaynakları oluşmaya başlamıştır.


Hadis kitaplarının son şeklini aldığı hicri III. asırda (Miladi 9. asır) büyük hadis âlimleri yetişmiş, bu âlimler daha önceki hadis kaynaklarından ve sözlü olarak kendilerine ulaşan rivayetleri seçerek hadis eserleri oluşturmuşlardır. Bu eserler, Müslümanlarca en önemli hadis kaynakları olarak kabul edilmiştir. Bunlar arasında Kütüb-i Sitte, “altı hadis kitabı” adıyla bilinen hadis kitapları tanınmıştır. Bu altı kitapta hadis âlimleri kendi oluşturdukları kriterlere göre güvenilir (sahih) kabul ettikleri hadisleri konularına göre sınıflandırmışlardır. Bu kitaplar, hadis ilminde önem sırasına göre Buharî ile Müslim’in el-Camiu’s-Sahih adlı eserleri ile Ebu Davud, Tirmizî, Nesaî ve İbn Mace’nin Sünen adlı eserleridir.
Sahîh-i Buhârî : Buharî adıyla tanınan Muhammed b. İsmail tarafından derlenmiştir. Buharî 810 yılında Buhara’da doğmuş, 870 yılında vefat etmiştir. Buhârî, memleketindeki hocalarından ders aldıktan sonra o günün belli başlı ilim merkezleri olan Şam, Basra, Hicaz, Kûfe, Bağdat Sahîh-i Buhârî ve Mısır’da hadis öğrenimine devam etmiştir.
Hadis tarihi içinde bir dönüm noktası kabul edilen Sahîh-i Buhârî adlı eser, sahih (güvenilir) hadislerin toplanması sonucunda ortaya çıkmıştır. Buhârî eserini, büyük bir gayret ve titizlikle meydana getirmiştir. Buharî bu eserinde hadisleri konularına göre düzenlemiştir. Aynı hadisin çeşitli rivayetlerini bir yerde toplamak yerine, ilgili olduğu yerlerde tekrar etmek suretiyle bir hadisten birden fazla hüküm ve pratik sonuçlar çıkarılabileceğini göstermiştir. Birçok yönden üstünlüklere sahip olan bu eser, Müslümanların çoğunluğu tarafından en güvenilir hadis kitabı olarak kabul edilir.
Sahîh-i Müslim: Müslim b. Haccac el-Kuşeyrî tarafından hazırlanmıştır. Müslim 821 yılında Nişabur’da doğmuş ve 875 yılında yine aynı şehirde vefat etmiştir. Meşhur bir Arap kabilesi olan Kuşeyr’e mensuptur. Devrin ilim merkezleri olan Hicaz, Mısır, İran, Suriye, Mezopotamya ve Türkistan’a seyahatler yaparak ilim tahsil etmiştir. Bu eser, kendisinden önceki kaynaklardan da yararlanılarak yaklaşık üç yüz bin hadisten seçilen hadisleri içerir. Müslim, bu eserine yalnızca, âlimlerin güvenilirliği konusunda görüş birliğine vardığı hadisleri aldığını ifade etmiştir. Müslim aynı hadisin değişik rivayetlerini aynı yere toplamakta büyük bir dikkat ve başarı göstermiştir. Eserine hadisleri almakta takip ettiği bazı kuralların anlatıldığı bir giriş bölümü yazmıştır.

Sünen-i Ebu Davud : Ebu Davud adıyla anılan Süleyman b. İshak tarafından hazırlanmıştır. Ebu Davud, 818 yılında İran ve Afganistan arasında yer alan Sicistan’da doğmuştur. Hadis öğrenimine memleketinde başlayan Ebu Davud, Nişabur, Kûfe, Horasan, Arabistan, Mezopotamya, İran, Suriye ve Mısır’a ilim yolculukları yapmıştır. 889 yılında Basra’da vefat etmiştir.
Hadis ilminde oldukça önemli bir yere sahip olan bu eser, Sünen türünün ilki kabul edilmektedir. Bu eser fıkıh konularına ait hadislerden meydana gelmiştir. Ebu Davud bu eserde her konuda en kuvvetli olan hadisleri toplamıştır. Hadislerin çeşitli rivayetlerini de vermiştir. Hadis âlimlerinin ittifakla terk ettiği hadisleri eserine almamakla beraber; fıkıh âlimlerinin delil olarak kullandığı bazı zayıf hadisleri alırken kusurlarını göstermiş, sahih olarak bildiği hadisler için ise herhangi bir açıklama yapmamıştır.

Sünen-i İbni Mâce : Kütüb-i Sitte’nin dördüncü hadis kitabıdır. Tertibi, tekrardan uzak ve kısa oluşu bakımından önemli bir eserdir. İbni Mâce olarak tanınan Muhammed b. Yezid tarafından hazırlanmıştır. İbni Mâce 824 yılında Kazvin’de doğmuştur. Dönemin diğer âlimleri gibi o da zamanın ilim merkezleri olan İran, Mezopotamya, Arabistan, Bağdat, Suriye ve Mısır’a hadis öğrenimi için yolculuklar yapmıştır. 886 yılında vefat etmiştir.

Sünen-i Nesâî : Ebû Abdurrahman Ahmet b. Şuayb en-Nesaî tarafından hazırlanmıştır. Nesaî olarak da bilinir. Horasan’ın Nesa kasabasında 829 yılında doğmuş ve 915 yılında Remle’de vefat etmiştir. İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra Belh, Irak, Şam ve Mısır’daki hocalardan hadis öğrenimi görmüştür. Zamanının en meşhur hadis âlimlerinden olan Nesaî, daha çok fıkhî hadislerden derlediği Kitabü’s-Süneni’l-Kebir adlı eserini, içinden yalnızca güvenilir (sahih) olanları özetleyerek yeniden düzenlemiş ve bu esere el-Müctebâ adını vermiştir. Sünen-i Nesaî olarak bilinir.
Kütüb-i Sitte yanında diğer bazı hadis kitapları da hadis kaynakları arasında önemlidir. Ahmed bin Hanbel’in Müsned, Darimi’nin Sünen’i, İmam Malik’in Muvatta’sı temel hadis kaynaklarındandır. Bunun yanıda Kütüb-i Erbaa adıyla bilinen Kuleynî’nin Kâfî, Şeyh Saduk’un el-Fakih, Tusi’nin et-Tezhip ve el-İstibsar adlı eserleri önemli hadis kitaplarındandır.