top of page
Dinin Anlaşılmasında Sünnetin Önemi

Al­lah (c.c.), in­san­la­ra ila­hî me­saj­la­rı, pey­gam­ber­ler ara­cı­lı­ğıy­la ilet­miş­tir. Pey­gam­ber­ler, bu ila­hî me­sajla­rı in­san­la­ra ulaş­tır­dık­la­rı gi­bi ay­nı za­man­da di­nin an­la­şıl­ma­sı ve yer­leş­me­sin­de de et­ki­li ol­muş­lar­dır.

        İs­lam di­ni, Al­lah (c.c.) ta­ra­fın­dan, Hz. Mu­ham­med (s.a.v.) ara­cı­lı­ğıy­la bil­di­ril­di­ği için onun söy­le­di­ği söz­le­rin ve yap­tı­ğı iş­le­rin, di­nî bil­gi­ler edin­mek ve di­nin an­la­şıl­ma­sı ba­kı­mın­dan bü­yük öne­mi var­dır. Sünnet, İs­la­mi bil­gi­le­rin ikin­ci te­mel kay­na­ğı­dır. Sün­ne­tin öne­mi, Kur’an-ı Kerim’de şöy­le bil­di­ril­mek­te­dir: “... Pey­gam­ber si­ze ne ver­diy­se onu alın, si­ze ne ya­sak­la­dıy­sa on­dan da sa­kı­nın...”(12) Baş­ka bir ayet­te ise “(Resulüm!) De ki: Eğer Al­lah’ı se­vi­yor­sa­nız ba­na uyu­nuz ki Al­lah da si­zi sev­sin ve gü­nah­la­rı­nı­zı ba­ğış­la­sın...”(13) buy­rul­mak­ta­dır.

        Hz. Mu­ham­med (s.a.v.) ol­ma­dan İs­lam di­ni­ni ve Kur’an-ı Kerim’i an­la­mak ne ka­dar müm­kün­dür?

        Hz. Mu­ham­med (s.a.v.), Al­lah’tan (c.c.) al­dı­ğı me­saj­la­rı in­san­la­ra ulaş­tır­mış ve hem uy­gu­la­ma­lı hem de söz­lü ola­rak açık­la­mış­tır. Kur’an-ı Kerim İs­lam’ın ana kay­na­ğı­dır. Hz. Mu­ham­med (s.a.v.), vah­yin ilk mu­ha­ta­bı ola­rak Kur’an’ı en iyi an­la­yan ve açık­la­yan­dır. Bu ne­den­le Hz. Mu­ham­med’in (s.a.v.) ha­dis­le­ri ve sün­ne­ti, İs­lam’ın ve Kur’an’ın an­la­şıl­ma­sın­da önem­li bir ye­re sa­hip­tir.

        Hz. Mu­ham­med (s.a.v.), Kur’an-ı Kerim’i ba­zen söz­lü ola­rak ba­zen de uy­gu­la­ma­la­rıy­la açık­la­mış­tır. Kur’an-ı Kerim’i açık­la­mak ve in­san­la­ra uy­gu­la­ma­lı ola­rak gös­ter­mek Hz. Mu­ham­med’in (s.a.v.) pey­gamber­lik gö­rev­le­rin­den bi­ri­dir. Bu ko­nu­da Kur’an-ı Kerim’de, “... İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur’an’ı indirdik.” buy­ru­la­rak onun açık­la­yı­cı­lık gö­re­vi­ne işa­ret edil­mekte­dir.

        Hz. Mu­ham­med’in (s.a.v.) söz­le­ri ve sün­ne­ti­nin önem­li bir bö­lü­mü Kur’an-ı Kerim’in açık­la­ma­la­rı­nı içe­rir. Hz. Mu­ham­med (s.a.v.), çev­re­sin­den ge­len so­ru­lar­ka­rşı­sın­da ve­ya ge­rek­li gör­dü­ğü za­man Kur’an-ı Kerim’de ka­pa­lı an­la­tım­lar içe­ren ayet­le­ri açık­la­mış­tır. Ör­ne­ğin, Kur’an-ı Kerim’de bir­çok ayet­te na­maz kı­lın­ma­sı em­re­dil­mek­le be­ra­ber na­sıl kı­lı­na­ca­ğı, kaç re­kât ola­ca­ğı açık­lan­ma­mış­tır. Hz. Pey­gam­ber (s.a.v.) bu ko­nu­da ken­di­si­ne so­ru yö­nel­ten­le­re, “Ben namazı nasıl kılıyorsam siz de öyle kılın.” (15) bu­yur­muş­tur. Yi­ne Kur’an-ı Ke­rim’de yer alan: “Namazlara ve orta namaza devam edin...”(16) aye­tin­de­ki or­ta na­ma­zı­nın “ikin­di na­ma­zı” ol­du­ğu­nu Hz. Pey­gam­ber (s.a.v.) açık­la­mış­tır. Ay­nı şe­kil­de hac­cın na­sıl ya­pı­la­ca­ğı, ze­kâ­tın han­gi mal­lar­dan ve ne oran­da ve­ri­le­ce­ği, kur­ba­nın han­gi ni­te­lik­le­ri ta­şı­yan hay­van­lar­dan ke­si­le­ce­ği gi­bi ko­nu­la­rı da Hz. Pey­gam­be­r’in (s.a.v.) söz ve sün­ne­tin­den an­la­mak­ta­yız.

Hz. Mu­ham­med (s.a.v.), Kur’an-ı Kerim doğ­rul­tu­sun­da da açık­la­ma­lar yap­mış­tır. Hz. Mu­ham­med (s.a.v.)’in bu tür açık­la­ma­la­rı, Kur’an-ı Kerim’de yer alan emir ve ya­sak­la­rın in­san­lardan ya­pıl­ma­sı­nı is­te­di­ği dav­ra­nış­ları içe­rir. Ör­ne­ğin Kur’an-ı Kerim’de, “...iyilikler kötülükleri (günahları) giderir...”(17) buy­ru­lur. Hz. Mu­ham­med (s.a.v.) de bu ayet doğ­rul­tu­sun­da, “... bir kötülüğün peşinden hemen iyilik yap ki onu yok etsin...” bu­yurmuş­tur.

Hz. Mu­ham­med (s.a.v.) ba­zı du­rum­lar­da Kur’an-ı Kerim’de yer al­ma­yan ko­nu­lar­da, Kur’an-ı Kerim’in özü­ne uy­gun hü­küm­ler koy­muş­tur. Yü­ce Al­lah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de he­lal ve ha­ram ko­nu­sun­da ge­nel il­ke ve öl­çüt­le­ri­ni be­lirt­miş ve bunlar doğ­rul­tu­sun­da Hz. Mu­ham­med (s.a.v.) de Kur’an-ı Kerim’de ol­mayan hu­sus­lar­da hü­küm­ler ge­tir­miş­tir. Kur’an-ı Kerim’de ko­nu­lan ge­nel ku­ral­lar­dan bi­ri de Hz. Pey­gambe­re (s.a.v.) ita­at et­me ve onun ge­tir­di­ği hü­küm­le­re uy­ma­dır.(19) Kur’an-ı Kerim’deki, “... işte o peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar...”(20) aye­tin­de Pey­gam­be­ri­mi­zin (s.a.v.) hü­küm ko­ya­bi­le­ce­ği be­lir­til­mek­te­dir. Ör­ne­ğin, Kur’an-ı Ke­rim’de, yır­tı­cı kuş­ların eti­nin ha­ram ol­du­ğu­nu be­lir­ten bir hü­küm yok­tur. Pey­gam­be­ri­mi­ze (s.a.v.) han­gi hay­van­la­rın eti­nin yenilemeyeceği so­rul­du­ğun­da Allah Resulü (s.a.v.), “Azı dişi olan her yırtıcı hayvanın ve pençesiyle avlanan her kuşun yenilmesi yasaktır.” (21) bu­yu­ra­rak bu ko­nu­da bir hü­küm ge­tir­miş­tir. Böylece Peygamberimiz (s.a.v.) yırtıcı kuşlarının etinin yenmesini yasaklamıştır.

 Hz. Mu­ham­med’in (s.a.v.) söz ve dav­ra­nış­la­rı­nın di­nin an­la­şıl­ma­sın­da ve yo­rum­lan­ma­sın­da­ki iş­lev­sel de­ğe­ri, Kur’an-ı Kerim’i açık­la­ma­ya, Kur’an-ı Kerim doğ­rul­tu­sun­da hü­küm ge­tir­me­ye ve ye­ni hü­küm­ler koy­ma­ya yö­ne­lik ol­muş­tur.

        İs­lam’ın an­la­şıl­ma­sı ve Kur’an-ı Kerim’in uy­gu­lan­ma­sın­da sün­net vaz­ge­çil­mez bir kay­nak­tır. Pey­gambe­ri­mi­zin (s.a.v.) söz ve uy­gu­la­ma­la­rı ol­ma­dan İs­lam ve Kur’an-ı Kerim’in doğ­ru bir şe­kil­de an­la­şıl­ma­sı müm­kün de­ğil­dir. Bu açı­dan İs­lam’ı ve Kur’an-ı Kerim’i an­la­mak için Hz. Mu­ham­med’i (s.a.v.) iyi an­la­malı­yız. Hz. Mu­ham­med’i (s.a.v.) an­la­ma, onu ta­nı­mak ve ör­nek al­mak için vaz­ge­çil­mez bir esas­tır. Onu ta­nıma­dan, an­la­ma­dan ona inan­ma ve onu mo­del­le­me tam ola­rak ger­çek­le­şe­mez.

        Hz. Mu­ham­med (s.a.v.), ya­şa­yı­şıy­la ve gü­zel ah­la­kıy­la her­ke­se ör­nek ol­muş­tur. Hz. Mu­ham­med’i (s.a.v.) ör­nek al­mak; sa­hip ol­du­ğu ah­la­ki dav­ra­nış­la­rı, ge­tir­miş ol­du­ğu di­nî de­ğer­le­ri ha­ya­tı­mı­za uy­gu­lamak, onun dav­ra­nış­la­rın­da gös­ter­di­ği ama­ca uy­gun dav­ran­ma­k ve onun ah­la­ki ni­te­lik­le­ri­ne sa­hip ol­mak­tır. Peygamberimiz (s.a.v.) gi­bi ada­let­li, dü­rüst, mer­ha­met­li, in­san­la­ra de­ğer ve­ren, cö­mert, gü­ve­ni­lir ve ver­di­ği söz­de du­ran bi­ri ol­ma­ya ça­lış­mak­tır.

Hz. Mu­ham­me­d’i (s.a.v.) ör­nek al­mak, onun gi­bi ya­şa­ma­ya ça­lış­mak de­mek­tir. Bu da onu doğ­ru an­la­mak­la müm­kün­dür. Onu doğ­ru an­la­ma­nın yo­lu, onun yap­tık­la­rı­nın ama­cı­nı ve özü­nü iyi kav­ra­maktan ge­çer. Onun dav­ra­nış­la­rın­da­ki amaç ve il­ke­ler iyi an­la­şıl­ma­lı­dır. Ak­si hâl­de şe­kil­ci­lik, amaç­la­rın önü­ne ge­çe­bi­lir. Hz. Pey­gam­be­r’i (s.a.v.) doğ­ru bir şe­kil­de an­la­mak için Kur’an-ı Kerim’i te­mel kay­nak ka­bul et­me­li­yiz. Onu in­sa­nüs­tü bir var­lık ola­rak gör­me­me­li­yiz. O iba­de­tiy­le, ah­la­kıy­la, dav­ra­nış­la­rıy­la in­san­la­ra en gü­zel ör­nek olan bir pey­gam­ber­dir.

BİZİ TAKİP EDİN

BİZİ TAKİP EDİN

  • White Facebook Icon
  • White Twitter Icon
  • White Pinterest Icon
  • White Instagram Icon

© Bu site 2018 yılında ÇİĞDEM DEMİR Tarafından Tasarlanmıştır.

bottom of page